Sevgili sektör arkadaşlarım, birkaç dakikanızı ayırmanızı ve sakin bir anınızda bu paylaşımımı okumanızı rica ediyorum. Öncelikle “sektör” sözü ile kimleri buna dahil ederek bu kelimeyi kullandığımı açıklamak istiyorum: İşi işitme sağlığı ile ilgili olan herkes İŞİTME SAĞLIĞI AİLESİ’ nin bir parçasıdır ve aileyi oluşturan bireyler ne kadar bilgili, güçlü ve donanımlı ise aile o kadar güçlü olacaktır ama bunun için gerek şart aile bireylerinin birbirleriyle iyi geçinmeleri ve birbirlerine destek olmalarıdır.
İşitme sağlığı için çalışan herkes, yani; KBB hekimi dahil olmak üzere, odyolog, odyometrist, sertifikalı müdür, işitme cihazı, implant ve odyolojik ekipman satışı yapan şirket yöneticisi, şirket tanıtım ve pazarlama personeli, ceo, teknik servis çalışanı, işitme engelliler öğretmeni, rehabilitasyon merkezi sahip ve çalışanları da dahil olmak üzere hepimiz ülke halkının işitme sağlığı için mesai ve emek harcamaktayız. Bunu ticari ve gayri ticari olarak ayırmak mümkün değildir, zira birinin yapacağı eksik veya hata diğerini etkiliyorsa etle tırnak gibiyiz ve ayrılamayız diye düşünüyorum. Elbette statü ve unvan olarak hepimiz farklıyız ve farklı da olmak durumundayız. Ama bu farklılıklarla birbirimizi hor görme, lüzumsuz görme veya yok sayma gibi bir duruş sergilersek bundan en çok zarar görecek olan yine kendimiz ve işitmesi için çare arayan vatandaş olacaktır.
Ayrışım yerine herkes yerini ve seviyesini bilecek şekilde, birbirine sevgi ve saygı besleyen ve birbirini eğiten ve eksiğini tamamlamaya çalışan bir aile olduğumuzda yine en çok kendimiz ve halkımız fayda görecektir. Çünkü bizler hepimiz ayrı ayrı olmak üzere bir zincirin halkalarıyız ve lütfen dikkat ediniz hiçbir zincir en zayıf halkasından daha sağlam olamaz.
Halkaların kendi aralarındaki dernek v.s. gibi oluşumları zaten mevcut ve her biri kendi özlük haklarının yapılandırılması, korunması ve güçlendirilmesi konusunda haklı bir emek içindedir. Bu noktada bazen kendimizi gözetmek isterken yaptıklarımız sanki diğer halkayı istemiyormuşuz gibi bir intiba yaratabilmektedir. Oysaki sonuçta hepimiz işitme sağlığı için emek harcamaktayız ve aslında aynı gemideyiz. Bizim bulunduğumuz kısmın şu an su almıyor olması, gemi battığında bizim su üstünde kalmamızı sağlamaz.
Evet her meslek grubunun kendince haklı sorunları ve zorlukları var ve bunu hiç kimse görmezden gelmemeli. Tüm halkaların birbirine el vermesi, bilgi vermesi, eğitim vermesi ile aslında çoğu ortak olan sorunlarımıza daha kolay çözümler üretebiliriz. Mesela sürekli olarak değişen ama her seferinde illa ki memnun olunmayan maddeleri barındıran Sağlık Uygulama Tebliğlerimiz var. Güncel mevzuata göre erişkin bir kişi ilk defa işitme cihazı almak istediğinde her iki kulağı için sosyal güvence yardımına ulaşamıyor, bunun bir sorun olduğunu hepimiz kabul ediyoruz ama içimizden bir halka bunun yanlış olduğunu dile getirdiğinde diğer halkalardan sesler yükseliyor: aslında halkı değil de kendi çıkarını düşünüyorlar, bir yerine iki cihaz satmak istiyorlar gibi. Peki bu söylemler kime zarar veriyor; tabii ki hepimize ve en çok da işitme derdi olan vatandaşa. Mevcut yasaya göre 5 yaşından büyük kişilererin diğer kulağına koklear implant ödemesi yapılmıyor, peki bu durum kimleri etkiliyor? Tüm halkalar etkilenmiyor mu? Bu sorun rehabilitasyon merkezlerinin de sorunu değil mi? Çift cihazlı birey topluma daha faydalı bir fert haline gelmez mi?
Simetrik işitme kaybı olan, yıllarca sosyal sebeplerle ötelediği için kelimeyi ayırt etmesi kötüleşmiş olan bireylere binaural işitme keyfini sunabilme gayreti sadece bir cihaz daha satabilme çabası olarak adlandırılabilir mi?
İyi işiten ve işitme sorununu çözdüğünü düşünen kullanıcı İŞİTME SAĞLIĞI AİLESİ’nin anahtarı konumundadır. Bu çözümün ortaya konulması ancak hepimizin üzerine düşen görevi düzgün, etik, ilkeli ve koordinasyonlu olarak yapmamız ile mümkündür. Odyolojik tetkiklerin önemini hepimiz biliyoruz peki tetkik sırasında kullanılan ekipmanın kalibrasyonu doğru değilse bu hepimizin işini etkilemez mi? O halde teknik servis hizmeti veren teknisyen arkadaş da çok önemlidir, muayeneyi yapan hekim de çok önemlidir, testi yapan odyometrist veya odyolog da çok önemlidir. Bütün bunlardan sonra kişinin cihazlandırılması konusunda hizmet veren işitme cihazı uygulama merkezleri ve çalışanları da çok önemlidir. Bu noktada özelikle işitme cihazı satıcıları tabirini kullanmayıp işitme cihazı uygulama merkezleri tabirini kullandım. Zira satış en son olarak devreye girer, nihayetinde bir alış veriş olacaktır tabii ki ama her işitme merkezinin önceliği uygulaması ve verdiği cihazı ile memnun müşteri kitlesi yaratmak olmalıdır. “Toplum içindeki “ben işitme cihazı aldım ama kullanamıyorum, hiç memnun değilim” diyen kişiler ne kadar az ise sektör o kadar iyiye gidecek ve işitme sorunu olan bireyler etraflarında görecekleri memnun kullanıcıları kendilerine örnek alacaklardır. Memnun kullanıcı memnuniyetini belki üç beş kişiye söyler ama yaptığı uğraşılar ve harcadığı paraya rağmen memnun olmayan kişi bunu her ortamda dile getirir ve belki yüzlerce kişiye söyler. İşte bu sebeple sektörümüzün altın anahtarı “memnun kullanıcı” olmalıdır.
O halde haydi her şeye yeniden başlayalım, birbirimizi destekleyelim, el verelim, güç verelim, eğitim verelim, bir olalım. Mademki amacımız aynı, o halde aynı çatı altında buluşup birbirimizden güç alıp halkın işitme sağlığına katkı sunalım, yaş, cinsiyet, unvan ayrımı yapmadan halkın işitme sağlığına daha nasıl katkı sunabiliriz diye beraber çaba gösterelim.
Hali hazırda bulunan meslek kuruluşunun veya derneklerin kendi çabaları ile birbirinden bağımsız olarak yapmaya çalıştığını tek bir çatı altında toplanarak hep birlikte yapacağımız bilimsel ve etik çalışmalar ile işitme sağlığına sahip çıkmak hepimizin görevidir.
İşi işitme sağlığı ortak paydasında buluşan tüm profesyonellerin el birliği ile oluşturulacak olan İŞİTME PROFESYONELLERİ DERNEĞİ için siz odyologlardan, tüm odyometristlerden, tüm implant-işitme cihazı firmalarından ve tüm işitme cihazı şatış merkezlerinden, tüm sorumlu müdürlerden, tüm rehabilitasyon merkezlerinden ve işitme engelliler öğretmenlerinden ve hekimlerden katkı vermenizi ve yukarıda özetlenen ortak amaç uğrunda kurulma aşamasında destek vermenizi saygılarımla rica ediyorum. Üye çeşitliliği bu derneğin kamu kurumları nezdindeki gücünü oluşturacaktır.
Kısa adı İŞPRODER olan bu tamamlayıcı ve bütünleştirici dernek çalışmaları için gönüllü olanlar bana özelden ulaşabilecekleri gibi dilerseniz facebookda bulunan sayfamızdan da iletişim kurabilirsiniz. www.isproder.org web sayfamız da çok yakında açılacaktır. Dernek aidatı öyle birkaç yüz liralar olmayacak, beş -on lira gibi sembolik rakamlar olacaktır. Güçlü birliktelik, güçlü dernek ve güçlü sektör için hepimiz katkı sunmak zorundayız. Sadece şikayet eden veya suçlayan değil, sorunları beraberce analiz edip beraber ortak akıl ile, çözüm önerileri ile masaya yatıran örnek bir oluşum için var mısınız?Siz yoksanız bir eksik oluruz, haydi hep beraber olalım.
Selam ve saygılarımla.
Alim ERKEN 0.532.3706988